Ağa Han Mimarlık Ödülleri

Sayı:2 / Adalet ve İstikrar - Kültür Sanat

Nesibe Kınataş

Ödüllerin; gelişim ve değişimde ne denli önemli ve işlevsel oldukları aşikardır. Teknik, sanatsal, kültürel, siyasi ve sosyal her alanda ödülün teşvik edici gücünü ve yönlendirici etkisini görmek mümkün. Bu yüzdendir ki birçok alanda ödül sistemi geleneksel hale getirilmiş ve kurumsallaştırılmıştır. Mimarlık dünyasının da gündemlerinin, parlayan yıldızlarının, ilgi gören konseptlerin takip edilebileceği uluslararası, bölgesel veya ulusal birçok mimarlık ödülü mevcuttur. Bunlardan bazıları diğerlerine göre daha öne çıkar ve bu ödülleri almak proje sahibi mimarın ismini markalaştırır. Her ödülün farklı kriterleri olmakla beraber, ödül kapsamları ve coğrafyaları da değişkenlik gösterir. Örneğin, mimarlık dünyasının bir nevi Nobel’i sayılan ve en prestijli ödülü kabul edilen Pritzker Mimarlık Ödülü, topluma ve mimarlığa anlamlı katkılar sağlayan mimarları onurlandırma iddiasıyla 1979’dan beri her sene dünya çapındaki mimar ve mimari projelere verilir ve ödül sürecinde şiddetli bir rekabet söz konusudur.  Bölgesel ödüllerden öne çıkanlardan biri olan Avrupa Birliği Mies van der Rohe Ödülü ise her iki yılda bir Avrupa’daki kaliteli mimari çalışmaları tanımak ve ödüllendirmek amacıyla 1987’den beri verilmektedir.  Bu ödül, Avrupa sınırları içinde tamamlanmış çalışmaları kapsar. AIA Altın Madalyası, Amerikan Mimarlar Enstitüsü tarafından 1907’den beri her yıl verilir ve yine en prestijli ödüller arasındadır. Mimarlıkta kalıcı etkiler bırakan mimarlara verildiği iddiasındadır. 
Ulusal, bölgesel ve uluslararası gibi farklı kategorileri olan RIBA Ödülleri, Birleşik Krallık Mimarlar Enstitüsü tarafından her yıl verilen bir diğer öne çıkan mimarlık ödüllerindendir. Ağa Han Mimarlık Ödülleri de mimarlık dünyasında herkes tarafından bilinen, prestijli ödüller arasındadır, fakat diğerlerinden farklı ödül kriterlerine sahiptir. Bu metinde, ülkemizden de hatırı sayılır mimar ve projenin ödül sahibi olduğu Ağa Han Mimarlık Ödülleri’nin kapsamına, işleyişine ve ödül sahiplerine dair genel bir bilgilendirme yapılacaktır.
 
Ağa Han Mimarlık Ödülleri her üç yılda bir, Müslüman çoğunluktaki ülkelerde yer alan başarılı çağdaş mimari ve kentsel tasarım örneklerine; mimari, restorasyon veya peyzaj uygulamalarında yeni bir standart yakalayan projelere verilir. Ödül, dünya çapındaki Müslüman toplumların ihtiyaç ve isteklerini başarılı bir şekilde karşılayan projeler üretilmesi ve bu konuda yeni bir yorum yapılmasında teşvik ve ilgi oluşturmak amacıyla yola çıkmıştır. 1980’den beri 36 farklı ülkeden 100’den fazla projeyi ödüllendirmiştir. 
 
Projelerde Aranılan Kriterler
Ödül için pek çok alanda yapılmış mimarlık uygulamaları içerisinden seçim yapılmaktadır; mütevazi, küçük ölçekli yapılardan büyük yapı komplekslerine, bir konut projesi, otobüs durağı veya köy okulundan gökdelen, altyapı ve ulaşım projeleri, konut girişimleri, eğitim ve sağlık kampüsleri, yeni şehir planları, kentsel koruma projeleri, terk edilmiş endüstri bölgelerinin yeniden kullanılması gibi farklı işlevlere sahip büyük veya küçük ölçekli tüm projeler ödül kapsamına girmektedir.  Kentsel veya kırsal her çeşit proje teşvik edilmektedir. Dünya genelindeki Müslüman toplumları ve toplulukları karakterize eden/simgeleyen, çoğulcu mimari yaklaşımlara öncelik verilir. Müslümanlar için tasarlanmış veya bir kısmı ya da tamamı Müslümanlar tarafından kullanılan bir proje olduğu sürece projenin türü, mahiyeti, yeri veya maliyetine dair sabit bir kriter yoktur. Fakat yerli kaynakları, uygun günümüz teknolojisiyle yenilikçi bir şekilde kullanan ve başka yerlerde benzer çabalara ilham vermesi muhtemel olan projelere -yerelliğe teşvik etmeleri dolayısıyla- özel ilgi gösterilir.
 
Ödül sürecinde tarafsızlığın sağlanması için, Ağa Han Kuruluşu ile herhangi bir ilişkisi olan hiçbir proje aday olarak kabul edilmez. 
 
Proje İnceleme ve Seçim Prosedürleri
Aday projelerin değerlendirmesi ve ödül alanların seçimi bağımsız bir juri sorumluluğundadır ve her ödül dönemi için farklı juri üyeleri atanır. Sanat, felsefe, koruma restorasyon, mühendislik ve tarih gibi alanlardan uzmanlara ek olarak sektörde aktif olan mimar, peyzaj mimarı ve şehir plancılardan multi-disipliner büyük bir juri oluşturulur.
 
Aday projelerin sayısı büyük juri tarafından ortalama yirmiye indirildikten sonra, bu projeler seçilen mimar, mühendis ve şehir plancılarından oluşan hakem kurulu tarafından yerinde incelemeye tabi tutulur. Bu son kısa listede yer alan projeler, yerinde ayrıntılı olarak incelenir, projelerin iddialarını karşılayıp karşılamadıkları kullanıcıların ve bölge halkının da değerlendirmeleri dikkate alınarak doğrulanır. Hakem kurulu, her proje için kriterlere uygunluğu ayrıntılı yazılı raporlarla belgelemek ve seçici kurulun her proje için hazırladığı spesifik soruları yanıtlamak zorundadır. Azami objektiviteyi sağlamak adına, hakem kurulu üyelerinin hiçbiri kendi ülkelerindeki projeler için rapor hazırlayamaz. 
 
Son büyük juri toplantısında, projeleri sahada ziyaret edip raporlayan hakem kurulu her proje için sunum yapar. Yapılan sunumlar sonrası projeleri son kez değerlendiren juri ödül sahiplerini seçer ve bir milyon dolarlık ödül fonunu seçilen proje sahiplerine dağıtır. Ödül, projenin kazanmasına en çok katkı sağladığını düşündükleri kişi, grup veya kuruluşa verilir. Dolayısıyla ödül sahibi mimar, müteahhit firma olabileceği gibi projeyi yaptıran müşteri ya da şantiyesinde çalışan ustalar da olabilir. 
 
Büyük juri tarafından seçilen ödül sahipleri, üç yıllık dönemin sonundaki ödül töreninden bir ay önce duyurulur. Tören için mimari öneme sahip mekanlar tercih edilir. Şuana kadar törenlere ev sahipliği yapan yerler: 
 
1978 – 1980 Şalemar Bahçeleri, Lahor (Pakistan) 
1981 – 1983 Topkapı Sarayı, İstanbul (Türkiye) 
1984 – 1986 El Badi Sarayı, Marakeş (Fas) 
1987 – 1989 Selahahattin Eyyubi Kalesi, Kahire (Mısır) 
1990 – 1992 Registan Meydanı, Semerkant (Özbekistan) 
1993 – 1995 Sultan Sarayı, Surakarta (Endonezya) 
1996 – 1998  El-Hamra, Granada (İspanya) 
1999 – 2001 Halep Kalesi, Halep (Suriye) 
2002 – 2004 Hümayun’un Türbesi, Yeni Delhi (Hindistan) 
2005 – 2007 Petronas Kuleleri, Kuala Lumpur (Malezya) 
2008 – 2010 İslami Sanatlar Müzesi, Doha (Katar) 
2011 – 2013 São Jorge Kalesi, Lizbon (Portekiz)
2014 – 2016 Al Jahili Kalesi, El-Ayn (Birleşik Arap Emirlikleri) 
 
1980’den beri her üç yılda bir gerçekleşen ödül törenlerinde, şuana kadar 10 Türk mimarın Türkiye’deki 14 projesi ödül almıştır. Bunlar sırasıyla: 
1. Ertegün Evi, Bodrum -  Turgut Cansever (1980 Ödül Dönemi) 
2. Türk Tarih Kurumu, Ankara - Turgut Cansever ve Ertur Yener (1980 Ödül Dönemi)
3. Rüstem Paşa Kervansarayı Onarımı, Edirne - Ertan Çakırlar (1980 Ödül Dönemi)
4. Akyaka Evi, Muğla - Nail Çakırhan (1983 Ödül Dönemi) 
5. Sosyal Sigortalar Kurumu Tesisleri, İstanbul - Sedat Hakkı Eldem (1986 Ödül Dönemi) 
6. Sultanahmet Evleri Onarımı, İstanbul - Çelik Gülersoy (1986 Ödül Dönemi) 
7. Gürel Yazlık Evi, Çanakkale - Sedat Gürel (1989 Ödül Dönemi) 
8. Saray Parkları Programı, İstanbul - Metin Sözen (1992 Ödül Dönemi) 
9. Demir Tatil Köyü, Bodrum - Turgut Cansever (1992 Ödül Dönemi) 
10. TBMM Cami Kompleksi, Ankara - Behruz Çinici ve Can Çinici (1995 Ödül Dönemi)
11. ODTÜ Ağaçlandırma Programı, Ankara - Alattin Egemen (1995 Ödül Dönemi) 
12. Olbia Sosyal Özeği, Antalya - Cengiz Bektaş (2001 Ödül Dönemi) 
13. B2 Evi, Çanakkale  - Han Tümertekin (2004 Ödül Dönemi) 
14. İpekyol Tekstil Fabrikası, Edirne - Emre Arolat (2010 Ödül Dönemi) 
 
Ağa Han Mimarlık Ödülü sahibi olmuş yerli- yabancı öne çıkan projelerden birkaçını daha ayrıntılı inceleyelim: 
 
Demir Tatil Köyü
Mimar: Turgut Cansever 
Proje Yeri: Bodrum, Türkiye 
Proje Bitim Yılı: 1987
Orta gelirli aileler için tasarlanan Demir Tatil Köyü, farklı formlara sahip 35 villadan oluşmaktadır. Yapıların hiçbiri birbirinin önünü kesmemektedir, hepsi denize bakacak şekilde alana yerleştirilmiştir. Malzeme olarak yerel taşlar, ahşap ve yer yer beton kullanılmıştır. Yapılar araziye olabildiğince az müdahale ile oturmaktadır. Ağaçların ve toprak yapısının korunması adına araç aksı olabildiğince tatil köyünün dışında tutulmuş, kıyı şeridinin erozyondan ve denizin kirlilikten zarar görmesi engellenmeye çalışılmıştır. Projenin yapımında yerli ustalar çalışmıştır. 
 
Ağa Han Mimarlık Ödülleri Jürisi, tasarımı incelikli ve yalın bulmuş; tasarlanmış ve arazi içerisine uyumlu bir şekilde konumlandırılmış binaların mimari tasarım, işçilik ve arazi gelişimi açısından bölge standartlarını yükselttiğine vurgu yapmış ve proje 1992’de ödül almıştır.
 
 
TBMM Cami Kompleksi 
Mimar: Behruz Çinici, Can Çinici 
Proje Yeri: Ankara, Türkiye 
Proje Bitim Yılı: 1989 
 
TBMM Camii Kompleksi, TBMM’deki milletvekilleri ve meclis çalışanlarının kullanımı için inşa edilmiş bir cami ve camiyle birlikte inşa edilmiş kitap  lık binası ile meydanı içeren bir yapı grubudur. 
 
Mimari olarak klasik cami tasarımdan farklı olan bu caminin büyük bir kısmı eğimli arazi içinde gizlenirken, bazı bölümleri çevresindeki peyzaj düzenlemesi içinde ortaya çıkmaktadır. Kubbesiz, minaresiz ve saydam kıble duvarına sahip Meclis Camii’nde minare iki balkon ve bir selvi ağacıyla temsil edilirken, kubbenin yerini peyzajdan yükseliyormuş izlenimi veren teraslanmış bir piramit almaktadır. Caminin alışılagelmişi sorgulayan tasarımından ötürü yapının tasarımcıları olan Behruz Çinici ve Can Çinici 1995 yılında Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü kazanmıştır. 
 
Cami mimarlığının tartışma konusu olmuş modern-geleneksel, laik-dindar, modern-postmodern konusu, bu cami için de mevzu olmuş; saydam kıble duvarı, minaresiz ve kubbesiz tasarımıyla bu proje olumlu veya olumsuz birçok yorum almış, üzerine oldukça konuşulmuştur.
 
İpekyol Tekstil Fabrikası 
Mimar: Emre Arolat 
Proje Yeri: Edirne, Türkiye 
Proje Bitim Yılı: 2006
 
Yönetim ve üretim alanlarını aynı çatı altında buluşturması ve dünyadaki endüstri yapılarının pek çoğunda rastlanan hiyerarşik düzenleme ve kötü yaşam koşullarından uzak duran mimari çözümlemesi ile jurinin de takdirini kazanmıştır. Birimler arasındaki süreklilik yapının cephesinden de okunmaktadır. Yerel malzeme kullanımı, yüksek enerji verimliliği, üretim alanlarına doğal ışık ve hava sağlayan iç bahçeleri, çalışanların konforu için düşünülmüş sosyal alanları, fabrikanın ödül kriterleriyle buluşan diğer nitelikleridir. Proje 2010 yılında ödüle layık görülmüştür.
 
Ödül kitapçığında, proje için aşağıdaki değerlendirmelerde bulunmuştur:
 
“İpekyol Tekstil Fabrikası’nın akıllı ve yaratıcı tasarımı ve mühendisliği, tekstil sanayinde az rastlanır nitelikte bir çalışma ortamı sunarak, bu anlamda rol modeli oluşturuyor. İşlevsel verimin insancıllık ile bütünleştiği yapı, işverene ticari avantaj sağlıyor. Yerel malzemeler kullanılarak yapılan fabrika, proje arsası üzerine hafifçe oturuyor. Üretim ve yönetim birimlerinin aynı binada yer alması ekiplerin birbirlerini görebilmesini sağlıyor. Bu da iç iletişimi geliştirerek takım ruhunu güçlendiriyor. 
… 
Müslüman dünyasının hızla sanayileştiği bir dönemde, Türkiye dahil olmak üzere pek çok ülkenin, artan işgücü maliyetlerine karşı daha kaliteli ürünler geliştirmesi gerekiyor: İpekyol Tekstil Fabrikası, açık fikirli bir tasarımın nasıl daha temiz, daha güvenli, daha verimli bir işyeri yaratılabileceğinin ve böylelikle yüksek verimlilik ve karlılık elde edilebileceğinin kanıtıdır.” 
 
Hutong Çocuk Kütüphanesi ve Sanat Merkezi 
Mimar: ZAOstandardarchitecture 
Proje Yeri: Pekin, Çin 
Proje Bitim Yılı: 2013 
 
Pekin şehrinin merkeze yakın Hutong bölgesindeki proje, 300400 yıllık geçmişe sahip bir avluda konumlanmıştır. Hutong adı verilen bu avlulu ve dar sokaklı yerleşimler, sanayileşme ve buna bağlı göçler dolayısıyla hem fiziksel hem sosyolojik olarak zamanla daha da karmaşık hale gelmiştir. Artan nüfusla beraber yaşam koşullarının da kötüleşmesiyle bölgenin yeniden organize edilmesine karar verilmiştir.
 
Mevcut mimariyi önemli bir tarihi katman kabul eden proje, dokuyu koruyarak avluya çocuk kütüphanesi ve sanat odası da eklemiş ve alanı mahallenin kullanımına sunmuştur. Avlunun kendisi, dişbudak ağacı, avlularda inşa edilen harici mutfaklar ve ek yapılar korunarak yenilenmiş ama farklı işlevler kazandırılmıştır. Şehrin göz ardı edilen bölgesi olmakla birlikte, Pekin’deki güncel sivil yaşamın somut bir yansıması olarak görülen alana, burada yaşayan ailelerle birlikte hareket edilerek müdahale edilmiştir. Hutong sakinlerinin günlük yaşamını çok değiştirmeyen ama zenginleştiren, ortaya çıkan yeni mekanda yabancı hissetmelerine neden olmayan, onların da sahiplendiği ve katkı sağladıkları bir proje gerçekleştirilmiştir. Dönüşüm projelerindeki temel sorun bölge halkının proje sonrasında yıllardır ait oldukları yerde yabancı hissetmesi ve göç etmek zorunda kalarak bölgeyi başka kullanıcılara bırakmasıdır. Dolayısıyla bu proje, bölge halkının da desteğini almış olması ve küçük ölçekli müdahalelerle onlara ait mekanları iyileştirmesiyle diğer dönüşüm projelerinden farklılaşmış ve 2016’da ödüle layık görülmüştür.
 
Hac Terminali 
Mimar: Skidmore, Owings & Merrill / Fazlur Rahman Khan 
Proje Yeri: Cidde, Suudi Arabistan 
Proje Bitim Yılı: 1981 
 
Hac Terminali, her yıl Mekke’ye giden bir milyon veya daha fazla hacıya hizmet ediyor. 40.5 hektarlık alanı kaplayan asma germe sistem, dünyadaki diğer örneklerinden oldukça fazla alanı membranla geçmektedir. Terminal hacılar için tuvaletler, mağazalar, banklar ve bankacılık hizmeti de sağlar. 
 
Her biri 45 m2 olan yirmi bir çadır birimi tek bir modül oluşturur. Terminalin tamamı on modülden oluşmaktadır. İki büyük terminal biriminin her biri toplam 105 çadır içerir. 
 
Çadırlar, modülün iç kısmındaki tek direklerden dökülen süspansiyon kablolarından asılı çelik halkalara takılarak gerdirilir. Kapalı ve klimalı varış binaları, uçakların biniş sahasına paralel olarak terminal birimlerinin dış kenarı boyunca sıralanan çadırların altında yer almaktadır. Tercih edilen yapım sistemi, bölgenin iklim şartlarıyla da uyumludur. 
 
Ödül jürisinin sözleriyle: “Çatı sisteminin parlak ve yaratıcı tasarımı, bu geniş alanı eşsiz bir zarafet ve güzellikle kaplamanın zorluğunu karşılamıştır.”
 
Issam Fares Kamu Yönetimi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü 
Mimar: Zaha Hadid 
Proje Yeri: Beyrut, Lübnan 
Proje Bitim Yılı: 2014
 
Beyrut Amerikan Üniversitesi’nin kampüsünde bulunan enstitü binası, açılan davetli yarışmanın kazananıdır. Yeni bir enstitü inşa etmek isteyen üniversite, ‘kıyıda konumlanan kampüsün Akdeniz’e bakan görüş açılarını koruyan, mevcut yeşil alanı dikkate alan, kampüsün geri kalanıyla uyumlu’ bir yapı tasarlanmasını talep etmiştir ve katılan projelerden Zaha Hadid’in ‘yüzen’ tasarımı seçilmiştir. Yapı, kampüs içindeki mevcut peyzaja mümkün olduğunca az müdahale ederek, ayak izini büyük ölçüde azaltmıştır. Yaşları 120 ile 180 arasında olan incir ve nazı ağaçları da tasarıma dahil edilmiştir. Üniversite içindeki yollar ve bağlantıları dikkate alarak zemine oturmuş ve sirkülasyon akslarını kesmeyerek üst ve alt kampüs arasında bir kesişim noktası olmuş, kampüs içinde yeni bir meydan haline gelmiştir. Okuma odası, atölye konferans odası, araştırma mekanlarının bulunduğu 21 metrelik konsol zemin katta bir avlu oluşturmuştur. Binanın konstrüksiyonu ise, 20. yüzyıl Lübnan inşa kültürü olan brüt betonun devamı niteliğindedir. Yapı, mevcut çevreye, kullanıcılara ve talebe özen gösterişiyle ödül büyük jurisinin dikkatini çekmeyi başarmış ve 2016 dönemi ödül sahiplerinden biri olmuştur. 
 
Ulusal Meclis Binası 
Mimar: Louis I. Kahn 
Proje Yeri: Dhaka, Bangladeş 
Proje Bitim Yılı: 1982 
 
Yapımına 1961’de başlanıp 1982’de tamamlanan yapı, dünyanın en büyük yasama komplekslerinden biridir. Kahn’ın yapılarında dikkati çeken modern mimarlığı antik öğelerle birleştirerek kullanmasıdır. Aynı zamanda simetriye de bir o kadar önem veren Kahn ‘anıtsal bir mimar’ olarak anılmaktadır. Meclis binası da modern dönemin önemli anıtsal yapılarından biridir, Bangladeş’in de sembolik yapılarındandır. O dönemde anıtsal yapı tasarımı her ne kadar tercih edilmese de Kahn, ‘modern’ ve ‘anıt’ kavramlarını bir araya getirmeyi başarmıştır. 
 
Meclis Binası, dışarıdan bir büyük yapı olarak görünmesine karşın içerde yedi kat ve yedi ek binaya sahip parçalı bir düzeni vardır. Yapının biçim ve kompozisyonu oldukça nettir, bölgedeki yöresel ve anıtsal örnekler dikkate alınarak tasarlanmıştır. Çöl iklimine karşı yapıyı koruyacak yerel ve kolay uygulanabilen malzemeler tercih edilmiştir. 
 
Kompozisyonun çekirdeğini 300 kişilik ve 30 metre tavan yüksekliğinde meclis toplantı salonu, kubbeli amfi tiyatro ve kütüphane oluşturur. Yapının cephesinde devasa masif duvarları ve düzenli geometrik şekillerden oluşan büyük açıklıklar dikkat çeker. Yapıya giren gün ışığı geometrik açıklıklar sayesinde ikonik bir etki bırakır. Ana binadan, meclis üyelerine ait konaklama birimlerine kadar yapay bir göl uzanır. Usta su kullanımı, Bangladeş’in akarsularını tasvirler. Meclis Binası, 1989’da Ağa Han Ödülü’nü kazanmıştır.  
 
Petronas Teknik Üniversitesi 
Mimar: Foster + Partners 
Proje Yeri: Perak, Malezya 
Proje Bitim Yılı: 2003 
 
Ortasındaki yeşil alanı kucaklayan kampüs tasarımı, eğitim ve araştırma blokları, kafeler ve sosyal tesisler gibi orta ölçekli binaları bir araya getiriyor. Kampüsün ana girişi olan dairesel planlı anıtsal bina, kütüphane ve 3000 kişilik çok amaçlı salon işlevlerini barındırıyor. Tasarım, bölgenin fiziksel çevresine ve dünyanın bu kısmına özgü iklimine cevap veriyor. Hilal şeklindeki kanopiler, güçlü güneş ışınlarına ve ağır muson yağmurlarına karşı koruma görevi görerek öğrencilerin her hava şartında rahat hareket edebilmelerini sağlar. Tüm binaları birbirine bağlayan kavisli yaya yolları ise bu kanopilerin hizasından devam eder. Dış cepheler yerel seramik fayanslarla kaplanmış, iç kaplama ise dokunmuş ipek panellerle oluşturulmuştur. Kampüs 2007’de Ağa Han Ödülü’ne layık görülmüştür.
 
Madinat al-Zahra Müzesi
Mimar: Sobejano Architects S.L.P 
Proje Yeri: Kurtuba, İspanya 
Proje Bitim Yılı: 2003 
 
Onuncu yüzyıl saray kenti olan Madinat el Zahra, dünyanın en önemli erken dönem İslami arkeolojik alanlarından biridir ve Batı Avrupa’nın en kapsamlısı olarak kabul edilir. Sahadaki kazılar halen devam etmektedir. Müze, arkeolojik alanı ve alandan çıkarılan bulguları sergilemek için tasarlanmıştır, aynı zamanda bir eğitim ve araştırma merkezi ve arkeoloji ekibinin genel merkezi olarak hizmet etmektedir. İncelikli tasarımı sayesinde müze kompleksi, araziye ve çevresindeki tarım arazilerine sorunsuz bir şekilde uyum sağlar. Duvarlar, verandalar ve ağaçlandırmalardan oluşan dikdörtgen modüllerin bir araya getirilmesiyle oluşturulan kurgu, zemine oturan bir binadan çok, topografyanın parçası olarak algılanmaktadır. Üç katıyla zemine gömülü olan müze, tasarımıyla sanki açığa çıkmayı beklediği hissini oluşturmaktadır. En alt kattan müzeye giriş yapan ziyaretçiler, oluşturulan kapalı ve açık alanlardan geçerek arkeolojik alandaki buluntuları incelerler, sonrasında genişçe bir revaklı avlu ve eski Kurtuba kentini ziyaret ederler. Alandaki diğer iki avlu araştırma merkezi ve dış sergi alanı olarak tanımlanmıştır. Sınırlı bir malzeme paleti ve olabildiğince basit detaylarla, gerçek bir arkeolojik alanın geçici yapılarının ve kaba istinat duvarlarının hissi uyandırılmaya çalışılmıştır. Proje, arkeolojik alana hassas yaklaşımıyla takdir almış ve 2010’da ödüle layık görülmüştür. 
 
Kum Torbası Sığınaklar (Sandbag Shelters) 
Mimar: Cal-Earth Enstitüsü, Nader Khalili 
Proje Yeri: Tahran, İran 
Proje Bitim Yılı: 1995 
 
Mültecilerin acil barınma ihtiyaçlarına yönelik olan barınaklar, Cal-Earth Enstitüsü’den bir mimar tarafından tasarlanmıştır. Kubbe biçimindeki kerpiç evler, sismik olarak güvenli ve hava şartlarına karşı dayanıklıdır. Savaş malzemeleri kullanılarak inşa edilmişlerdir. Kum torbaları, çevredeki mevcut toprakla doldurulur, katmanlar halince düzenlenen torbaların hareket etmemesi için aralarında harç yerine dikenli teller kullanılır. Stabilatör olarak çimento, kireç ve asfalt emülsiyonu kullanılarak yapı güçlendirilir ve dışı kerpiçle sıvanır. Her biri 14 m2 olan barınakların maliyeti sadece 4 dolardır. Kolay uygulanabilir ve az maliyetli barınak tasarımı 2004’te Ağa Han Mimarlık Ödülü almıştır. 
 
Sonuç
Paylaşılan örneklerden de anlaşıldığı gibi, ödül yerel olanın izini sürmüştür. Bu konuda hassasiyet gözeten projelere öncelik vermiştir. Peki mimaride yerellik arayışı neden gündemleşmiştir?
 
Dünya mimarlığında bir milat belirlemek istesek, modern öncesi ve modern sonrası olarak ayırabiliriz. Yapım teknolojilerinin, kültürün, yaşantının, ihtiyaçların değişmesiyle beraber, geleneksel mimarlık yerini modern olana bırakmıştır. Yeni yapı türleri, yeni yapım malzemelerinin ortaya çıkmıştır. Artık kemerler yoktur. Kubbeler yoktur. Taş kullanılmamaktadır. Dünyanın her yerinde mimarlık aynı dili konuşmaya başlamıştır. Her coğrafya kendi gelenekselini terk edip modern olana uyum sağlamıştır. Artık bir yapıya bakılarak hangi coğrafyada olduğu tahmin edilememektedir zira yapı artık o bölgeye has ipuçları vermemektedir. Mimarlık uluslararası bir kimlik kazanmıştır. Evrenseldir. Her yerde aynıdır. Bu durum 1960 sonlarında eleştirilmeye başlanmış, 1970 ve 1980’lerde çoğulcu mimari eğilimler ortaya çıkmıştır. Tüm bunlar post-modern mimari adı altında anılır. Post-modernizm anti-modern bir üslup gibi algılansa da aslında modern olana değil, mimaride yerellikten uzaklaşan ve evrensel bir çizgi izleyen uluslararası mimarlığa karşıdır. Fakat anlamdan yoksun salt şekilci bir yere evrildiğinden belki de söylemini gerçekleştiremeden yerini bir başka akıma bırakmıştır. Fakat post-modern mimarinin gündeme gelmesiyle, mimarlıkta hem yerel hem çağdaş olanın nasıl yakalanacağı konusu da gündemleşme fırsatı yakalamıştır. Ağa Han Mimarlık Ödülleri’nin ortaya çıkışı da bu döneme denk gelir ve bu gündeme büyük katkıda bulunduğunu söylemek yanlış olmaz. Ödül, hem dünyada hem de Türkiye’de “İslam mimarlığı” kavramının sorgulanmasına vesile olmuş, bunu ilk gündeme getiren kanal olmasa da bu arayışa ivme kazandırmıştır. Mimarlık camiasındaki saygın ödüllerden biri haline gelmiş ve böylece dünyada bu çizgide yapılan projelerin daha çok duyulmasını sağlayarak, piyasayı bu konuda teşvik ve motive etmiştir.
breitling chronographe etanche 50m a68062 no 1111 price omega dark side of the moon copy uk replica watches steve mcqueen watch auction tag heuer carrera calibre 16 leather strap replica watches uk omega seamaster nato strap rado first copy watches in ahmedabad swiss replica watches hello rolex reviews rado tan boots fake watches
İLİMYURDU Yayıncılık ve Eğitim Hiz. Ltd. Şti.
Adres : Molla Gurani Mah. Akkoyunlu Sk.
            No: 36 Fındıkzade Fatih / İstanbul
Tel      : 0212 533 05 35
Mail    : info@yetkindusunce.com
Tüm Hakları İlim Yurdu Yayıncılık’a aittir. Kaynak belirtilmeden hiçbir içerik kopyalanamaz. | Tasarım & Yazılım: Dizayn Sanat